Filistin asıllı İngiliz cerrah Ebu Sitte Gazze’de yaşadıklarını anlattı
Sınır Tanımayan Doktorlar ile Gazze’ye giderek İsrail’in saldırıları altında hayat kurtarmak için mücadele veren Filistin asıllı İngiliz cerrah Gassan Ebu Sitte Gazze’deki içler acısı insani durumu anlattı.
İsrail’in saldırılarının başlamasının ardından 9 Ekim’de MSF ile Mısır üzerinden Gazze’ye giden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı Ebu Sitte, 18 Kasım’a kadar El Şifa Hastanesi ve El-Ehli Baptist Hastanesindeki tıbbi imkansızlıklara rağmen Gazze halkına hizmet vermek için büyük çaba sarf etti.
CENAZELER ARASINDA BASIN TOPLANTISI
Batı medyasının yayınlarına da katılarak Gazze’deki durumu dünyaya duyurmaya çalışan İngiliz cerrah, İsrail’in 17 Ekim’de Gazze’de bombaladığı ve 500 kişinin hayatını kaybettiği El-Ehli Baptist Hastanesinin önünde, cenazelerin arasında düzenlenen basın toplantısıyla da hafızalara kazındı. Hastanelerdeki tıbbi yetersizlikler nedeniyle 40 gün sonra Gazze’den ayrılmak zorunda kalan Ebu Sitte, yaşadığı ülke İngiltere’ye döndü.
CENAZELER ENKAZLARDAN ÇIKARTILMAYA ÇALIŞILIYOR
Gazze’den ayrılmasına rağmen bölgedeki meslektaşlarıyla halen iletişimini sürdüren Ebu Sitte, Gazze Şeridi’ndeki mevcut durumu ve bir cerrah olarak tanıklıklarını anlattı:
“(Gazze’ye insani aralarda) Çok az şey girdi, bu bölgedeki durumu çok az iyileştirdi. El Ehli Hastanesine yiyecek ulaştırıldı, bazı ilaçlar teslim edildi ancak yarın savaş yeniden başlarsa, bu mevcut durumun sürdürülebilmesi için yeterli değil.” dedi.
Gazze’de insani krizin sürdüğünün altını çizen Ebu Sitte, “İnsanların, enkaz altında kalan yakınlarını düzgün şekilde defnedebilmek için evlerinin enkazını kazdıkları, bazı eşyalarını geri almaya çalıştıkları ya da ateşkes sona ermeden önce defnedebilecekleri bir yer bulabilmek için çok sevdikleri yakınlarını enkazdan çıkarmaya çalıştıkları bana söylendi.” ifadesini kullandı.
Filistin asıllı İngiliz cerrah Ebu Sitte, Gazze’deki durumun halen “felaket” boyutunda olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yiyecek, su ve ilaç sıkıntısı var. 36 hastane vardı, sadece 9’u ayakta kalabildi. Bu yüzden, yaralılar hastanelerin zemininde örtülerin üzerinde yığılmış durumda. Tüm bunlar değişmedi. Bu savaşın amacı, açıkça Gazze’yi ve halkını yok etmek, etnik olarak temizleyerek yaşanmaz hale getirmek ve böylelikle insanların burayı terk etmesini sağlamak.”
YAŞANMAZ GAZZE İSTİYOR!
Ebu Sitte, “İsrail’in neden özellikle hastaneleri hedef aldığı” sorusuna, “Bir yeri yaşanmaz hale getirmek istiyorsanız, iki şey yaparsınız. 37 bin insanı yaralarsınız ve ardından sağlık sistemini yok edersiniz, böylece asla tedavi bulamazlar. Bu da ailelerinin tedavi için onları Gazze dışına götürmek zorunda kalması, yaşanmaz bir Gazze yarattığınız anlamına gelir.” yanıtını verdi.
İSRAİL SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR!
Gazze’de bulunduğu süre boyunca bizzat şahit olduğu savaş suçlarına ilişkin kanıtları paylaşacağını söyleyen Ebu Sitte, “Avukatım aracılığıyla tüm uluslararası kurumlara (savaş suçlarına ilişkin) kanıtları vermeye hazırım. Bir doktor olarak görevim sadece hastalarımı tedavi etmek değil, aynı zamanda onlar için adaleti sağlamaktır.” diye konuştu.
SESSİZ ÖLÜM!
Ebu Sitte, Gazze’de ilerleyen günlerde en kötü senaryonun ne olabileceğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “Bana göre en kötü senaryo, ateşkesten sonra Gazze’ye kuşatma uygulanması ve hiçbir evin yeniden inşa edilmemesi. Hastanelerin hiçbirinin onarılmayacak olması. Hastaların hiçbiri ne içeri girip onları tedavi edecek sağlık ekiplerine sahip olacak ne de dışarıda tedavi edilmek üzere dışarı çıkarılacak ve böylece savaş, Gazze’nin yaşanmaz hale gelmesini sağlamak için sessiz bir ölüm olarak devam edecek.”