Ailelere kirli tuzak | FETÖ’cü profesör hakkındaki iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı
İstanbul’da bir klinikte, çocuklara ilaç vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kuran doktor Süleyman Salih Zoroğlu, doktorun eşi ve beraberindeki 4 şahıs hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Zoroğlu’nun 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı. Mağdur çocuklar, Zoroğlu’nun Ketamin kullandığını gizlemek istediğini, ailelerinden ayrılmaya çalışıldıklarını ve aile üyeleri tarafından istismara uğradıkları konusunda yönlendirildiklerini söyledi.
Gerçeğe aykırı cinsel istismar raporu hazırladığı öne sürülen ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu’ndaki görevinden ihraç edilen profesör Süleyman Salih Zoroğlu hakkında iddianame hazırlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi ve Kadına Yönelik Suçları Soruşturma bürosu tarafından hazırlanan iddianamede yaşları 7 ila 18 arasında değişen 21 mağdur çocuğa şüphelinin hızlı bir şekilde “Çoklu kişilik bozukluğu” tanısı koyarak seanslar sırasında “ketamin” maddesi verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari girişimlerde bulunduğu belirtildi.
Ayrıca şüphelinin çocukları kendi tutacağı bir eve yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı yönünde şikâyetçi beyanları olduğu anlatıldı.
“ÇOCUKLARI AİLELERİNDEN ALIP KULLANIYOR”
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 151 sayfalık iddianamede mağdur çocukların anlatımlarına yer verildi. Mağdur çocuklardan T.Ş. sanık Zoroğlu’nun kendisine Ketamin verdiğini söyleyerek “Annem ile ilgili ne anlattığımı tam hatırlamıyorum, o zaman ilaç yüzünden kafam kötüydü. O zaman anlattıklarım aslında doktorun durduk yere ortaya çıkardığı bir şey. Bu doktor benim gibi DKB hastalarını bulup bazı evlere kapatıyor. Olmayan şeylerle ilgili suçlamalarda bulunuyor ve çocukları ailelerinden ayırıp kullanıyor. Mesela beni bir eve kapatmıştı, orada 2 tane kız vardı 18 ve 19 yaşlarında. Birinin adı B. diğerinin adı ise N.’ydi. Bu kızlar doktorun babasının evindeydi” şeklinde anlatımda bulunduğu iddianamede kaydedildi.
“İLAÇLARI KAÇAK OLARAK GETİRİYORLARDI”
Mağdur E.C. ise “DKB tanısı koydu ve her hafta gelmemi istedi. Sonrasında bana burnumdan bir ilaç vermeye başladı. İsmi Ketamin’miş. Kullanmaya başladığım zamanlarda biraz mayhoş gibi oluyordum. İki burnuma da 3-4 defa sıkıyordu. Bu ilaçları kaçak olarak getiriyorlardı. Bir süre sonra bana fısfısın pek etki etmediğini görünce iğne kullanmaya başlayacağını söyledi. Ben fısfıs kullandığım dönemde taciz olaylarına girmeye çalışıyordu. Biz fısfısı 4-5 kez kullandıktan sonra Ketamin ile iğne vurmaya başladı. Bu iğneyi Süleyman Salih Zoroğlu yapıyordu. İlk kullandığımda kendimi kötü hissetmiyordum çünkü dozunu az kullanmaya başlamıştı. Ama zamanla dozunu artırmıştı. Ben koltukta uzanıyordum ama ne konuştuğumu hatırlamıyorum. Süleyman doktor, ses ve görüntü kaydına alıyordu. Ben dinlediğim zaman ne konuştuğumuzu hatırlıyordum. Sonradan dinlediğim kayıtlarda ‘Sana mı dokundu?’ gibisinden sorup, olmasa bile oluyormuş gibi bir etki vermeye başlıyordu” ifadelerini kullandı.
“BABAMLA GÖRÜŞMEME ASLA İZİN VERMİYORDU”
Mağdur E.C. beyanının devamında, “Ben sık sık Ketamin isimli ilacı kullanmaya başladıktan sonra artık kendimi kaybetmeye başlamıştım. Ben artık krizlerin bitmesi için her şeyi yapmaya hazırdım. 20 kilo vermiştim. Babamla görüşmeme asla izin vermiyordu, ‘Onunla görüşmeyeceksin sana bunları bunları yaptı’ diye söylüyordu. Bunları bana Ketaminliyken söylüyordu. Ben Ketaminliyken dediklerimin çoğunu hatırlamıyordum ama bir yerden sonra kendime geldiğimde hatırlamaya başladım. Bana hipnoz etkisindeyken ‘Evet E. sen bunları yaşadın, bunları annen ve ağabeyin de biliyormuş ama seni umursamamışlar’ diye söylüyordu“ dedi.
“BEN AİLEMİ BIRAKIP GİTMEK İSTEMİYORUM”
Bir diğer mağdur çocuk H.Ö.’nün Zoroğlu’na gönderdiği, “Hocam ben H., ben size babamla ilgili bir şey dediğimi hatırlamıyorum ve ben ailemi bırakıp bir yere gitmek istemiyorum, lütfen siz de daha fazla uğraşmayın bu konuyu kapatın ben daha fazla sizinle tedavi görmek istemiyorum” şeklindeki mesajın ekran görüntüsünün tespit edildiği iddianamede kaydedildi.
“KETAMİN KULLANDIĞINI AİLEME SÖYLEMEMEM GEREKTİĞİNİ BELİRTTİ”
Mağdur çocuk M.Ç. ise beyanında “Annem, babam ve ben ilk olarak 2022 senesinin Ekim ayında kliniğe gittik. Sürekli olarak babamın mesleği, benim babamla aramdaki muhabbet, aile durumumuz konularında sorular yöneltiyordu. Ben de babamla aramın çok iyi olduğunu, babamı çok sevdiğimi, aile içerisinde bir problemimizin olmadığını söyledim. Üçüncü seansta benim burnuma dört kez fısfıs şeklindeki Ketamin maddesini sıkmaya başladı. Bana da Ketamin’in çocuklardaki kullanımının yasal olmadığını, hatta bunu kendisinin de yasal yollardan temin etmediğini, bu sebeple Ketamin kullandığını aileme söylememem gerektiğini belirtmişti. Ben de o dönemde doktorun beni iyileştirmeye çalıştığını düşünerek aileme söylememiştim. Devam eden süreçte ben yine yoğun Ketamin etkisi altındayken ‘Babanın sana bir şey yapmadığından emin misin?’ dedi. Ben her seferinde babamı çok sevdiğimi söylesem de Salih Hoca aşırı derecede ısrarlı bir şekilde ‘İyi düşün, böyle bir şey yaşanmış olabilir bana anlat’ diyordu. Sürekli olarak babam hakkında konuşmak istemesi beni çıldırtmıştı” dedi.
“SALİH HOCA’DAN SONRA ÇOK HIZLI BİR İYİLEŞME SÜRECİ YAŞADIM”
Mağdur M.Ç. beyanının devamında, “Salih Hoca ile seanslarımızdan sonra gidişat iyi değildi, daha da kötüleşmeye başladım. Salih Hoca’ya ketamin maddesi kullanmak istemediğimi söyledim. Salih Hoca benim bu kararlı halimi görünce kabul etti. Bir gün evde kendime zarar vermek istedim. Zaten bugüne kadar aileme bu konudan bahsetmemiştim. Kendimi kötü hissedince polisleri arayıp yardım etmeleri gerektiğini, yoksa kendime ya da ailemden birisine zarar vermeyi düşündüğümü söyledim. Bunun üzerine evimize polisler ve ambulans geldi. Annem de eve gelince bana ne olduğunu sordu. Ben de artık daha fazla gizleyemeyeceğimi, durumumun iyi olmadığını, Salih Zoroğlu’nun bana Ketamin maddesi uyguladığını, bu maddenin bana iyi gelmediğini ve seanslardaki cümlelerle benim rahatsızlığımı daha da arttırdığını, babam hakkında istismar iddialarında bulunduğunu söyledim. O günden sonra Salih Hoca’ya gitmemeye karar verdik. Gerçekten iyi durumda olduğumu hissetmeye başladım. Salih Hoca’dan sonra çok hızlı bir iyileşme süreci yaşadım. Babamla aram çok iyidir. Tamamen Salih Hoca’nın kullanmış olduğu maddenin ve yapmış olduğu yönlendirmelerin etkisiyle o dönemde böyle düşünmüştüm. Bu sebeple Salih Zoroğlu ve tespit edilen tüm şahıslardan şikayetçiyim” dedi.