Öğretmeninin yönlendirmesiyle tanıştığı musiki sayesinde derslerini daha verimli işliyor
Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi meslek dersleri öğretmeni Muhammed Ali Atalay, ilkokul öğretmeninin yönlendirmesiyle tanıştığı musiki sayesinde derslerini daha verimli işliyor.
Erzincan’da doğan, ilk ve orta öğrenimini burada gören Muhammed Ali Atalay, Erzincan İmam Hatip Lisesinden mezun olduktan sonra üniversite eğitimini Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde tamamladı.
Aynı üniversitede Kur’an-ı Kerim Okuma ve Kıraat Ana Bilim Dalında yüksek lisansını tamamlayan Atalay, 2013 ila 2015 yılları arasında Üsküdar’daki Büyük Selimiye Camisi’nde imam hatip olarak görev yaptı.
Çocukluğundan beri hayalini kurduğu öğretmenlik için sınavlara giren ve 2016’da Antalya’nın Korkuteli ilçesine atanan Atalay, bir süre burada görev yaptıktan sonra önce İstanbul Ataşehir’deki 3 farklı okulda öğretmenlik yaptı, ardından da Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne meslek dersleri öğretmeni olarak tayin oldu.
İlkokul yıllarında sınıf öğretmeni Tülin Ünsal’ın yönlendirmesiyle tanıştığı ve hobi olarak başladığı musiki alanında kendisini geliştiren Atalay, meslek hayatında da musikiyi unutmadı.
Ders anlatırken konuları adeta birer musiki dersine çevirerek öğrencilerin ilgisini çeken Atalay, görev yaptığı okullarda öğrencileriyle korolar kurup çalışmalarını sahnelerde sergiledi.
Evli ve 2 çocuk babası olan Atalay, Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi müzik öğretmeni Hüseyin Kireççi ile el ele vererek okulunda kurduğu koro ile ilçe genelindeki çeşitli programlarda eserler seslendirdi.
İLKOKUL ÖĞRETMENİNİN YÖNLENDİRMESİYLE MUSİKİ İLE TANIŞTI
Musikiye olan ilgisini AA muhabirine anlatan Atalay, küçük yaşlardayken imam hatip olan ağabeyinin öğrencileriyle ilişkisini görünce mutlu olduğunu ve bir gün kendisinin de böyle olmak istediğini fark etmesi üzerine öğretmen olmaya karar verdiğini söyledi.
Musikiye olan ilgisinin ilkokul öğretmeni sayesinde başladığını dile getiren Atalay, “Tülin hocam 3. sınıftayken bir programda bana şarkı söyletti. Yeteneğim olduğunu söyledi, beni teşvik etti. Ben de o sahneden sonra şarkılar, ilahiler, türküler okumaya, kayıtlar alıp onları dinlemeye başladım.” dedi.
Memleketinde müzik eğimi alamadığını dile getiren Atalay, “İstanbul’a geldiğimde muhakkak bu yönümü geliştirmek istediğimi düşündüm. Bu alanın duayenlerinden, musikişinas hocalarımızla birebir tanışmaya çalıştım. Özellikle Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi imam hatibi, aynı zamanda iyi bir bestekar olan Hasan Lütfi Ramazanoğlu hocamdan klasik meşk usulü dersleri aldım. Diğer hocalarımızdan da istifade ederek bu yönümü geliştirmeye gayret ettim. Şu anda bu aldığımız eğitimi öğrencilerimizle paylaşmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Öğretmenliğin bir sevgi ve iletişim sanatı olduğunu ve bunu da musikiyle daha kolay bir hale getirebildiğini kaydeden Atalay, işin içine musiki girdiği zaman insana bir ruh güzelliği verdiğini ve bu durumun da öğrencilere yansıdığını söyledi.
Okulun ilk günü ders esnasında musiki üzerine yaşadığı anısından bahseden Atalay, şöyle devam etti:
“Okuldaki ilk günümüz, ben yoklama alıyorum. Bir öğrencim sandalyesiyle ses çıkardı. Bunu kimin yaptığını sordum. Öğrenciler ‘Arkadaşım yapma, hoca rahatsız oluyor.’ diye uyardı. ‘Hayır, rahatsız olduğumdan değil, tanışmak istiyorum.’ dedim. O arkadaşımızı çağırdım, ‘Bu sesi bilerek mi çıkardın yoksa rastgele mi oldu?’ dedim. O da ‘Hayır, Fa, Fa diyez yaptım, farkını gösterdim.’ dedi. Doğru yapmıştı, ‘Fa, Fa diyez’ farkını sandalyesiyle çıkarmıştı. Ben de öğrencimin özelliğini keşfederek kendisiyle güzel musiki çalışmaları yaptık, sahneler aldık. Mesela o iletişimi musiki vesilesiyle kurduk. Aynı zamanda derslerimizde de musikiyi kullanarak arkadaşlarımıza daha neşeli, hareketli, heyecanlı ve verimli dersler işliyoruz.”
Atalay, musikiyle ilgili bilgi ve birikimini öğrencilerle paylaşmaya çalıştığını, okul içinde ve dışında gerçekleştirdikleri kurslarla öğrencilerin musikiye olan ilgisini artırmaya gayret ettiklerini söyledi.
KURDUĞU MUSİKİ KOROSU İLE OKULLARDA KONSERLER VERİYOR
Yahya Kemal Beyatlı’nın “Çok insan anlayamaz eski musikimizden, ondan anlayamayan bir şey anlamaz bizden.” sözünü anımsatan Atalay, “Bu sözü, olabildiğince ‘biz’ kelimesini ve kadim medeniyetimizi öğrencilerimize aktarmak için faaliyetlerde bulunuyoruz.” diye konuştu.
Kursların ardından gerek enstrümanlarla gerekse de sesli olarak öğrencilerle bir araya gelip konserler verdiklerini aktaran Atalay, aynı zamanda kendilerini çağıran okullar olduğunu ve o okullarda da konserler verdiklerini dile getirdi.
Görev yaptığı okulların bazılarında musiki yetenek yarışması düzenlediğini kaydeden Atalay, “Her gittiğim okulda muhakkak bir musiki korosu kurmaya çalıştım. Musiki yeteneği olanlar veya sevgisi, bir isteği olanlarla birlikte grup kurup onlarla konserler, çalışmalar yaptık.” dedi.
Tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayan Atalay, özellikle Gazze’deki zulmün bir an evvel durmasını Cenabıhak’tan niyaz ederek, eğitim şehitlerine Allah’tan rahmet diledi.
Atalay, daha güzel bir dünyanın eğitimle gerçekleşeceğini de sözlerine ekledi.